Yaşla Değil, Işığınla Hatırlanırsın.

Kişisel Marka Yolculuğunda Yaşın Etkisi Üzerine…

Zaman geçiyor. Yaş alıyoruz.Ve bir noktadan sonra kadınlar olarak fark ediyoruz ki sadece fiziksel olarak değil, algı olarak da yaşlanıyoruz.

Gün geliyor, daha önce cesaretle söz aldığımız toplantılarda susmayı tercih ediyoruz.Sahneye çıkmak istemiyoruz, çünkü “artık gençler var” diyoruz.Sosyal medyada görünmekten çekiniyoruz, “yaşım kaç oldu, ben kimim ki?” diye sorguluyoruz.Ama aslında olan şey, yaş almak değil.Olan şey, özgüvenin ve görünürlüğün sessizce geri çekilmesi.

Yaş Aldıkça Gelen Bilgelik Mi, Yoksa Görünmezlik Tuzağı Mı?

Kişisel marka danışmanı olarak çalıştığım kadınların çoğunda benzer bir döngü görüyorum:Gençlik yıllarında cesaret ve hareket var, 30'ların sonlarında yerini sorgulamaya bırakıyor, 40’lardan sonra ise çoğu kadın potansiyelinin sadece belli bir kısmını gösteriyor.Çünkü ya “artık geç” diyorlar…Ya da yer açmak adına kendilerini sessizleştiriyorlar.

Ama şu soruyu kendimize sormamız gerekiyor:Biz mi geri çekiliyoruz, yoksa toplumun yaşla ilgili kodlarını kendi iç sesimize mi yerleştiriyoruz?

Özgüven Yaşla Azalmaz, Fakat Bakış Açılarıyla Bastırılabilir.

Benim için yaş, birikim demek.Ama o birikimi sunmak, görünür kılmak cesaret istiyor.O cesaretin adı da kişisel marka.

Yaş aldıkça kendimizi daha çok tanıyoruz, evet.Ama bir paradoks var: Kendimizi tanıdıkça daha az paylaşır oluyoruz.Halbuki bu yaşlarımızda sahneye daha güçlü çıkmamız gerekiyor.Çünkü artık hikâyemiz var. Deneyimimiz var. Söyleyecek sözümüz var.

Görünürlük Cesaret İster. Hele Yaş Aldıkça Daha Da Çok.

Sana artık bu yaşta yakışan şey, geri planda durmak değil.Sana yakışan şey, bugüne kadar biriktirdiğin tüm o bilgi, deneyim ve sezgiyi stratejik biçimde dünyayla paylaşmak.Bir podcast başlatmak, sahneye çıkmak, sosyal medyada kendi sesinle var olmak, ilham vermek…Hepsi yaşınla beraber çok daha anlamlı.

Kadınlar olarak yaş aldıkça görünmez olmamıza gerek yok.Kendimizi geri çekmek yerine, kendi ışığımızı büyütmeliyiz.Çünkü gerçek etki, zamanla gelir.Ve o zamanı en iyi şekilde kullanmak da bizim elimizde.

Kendi yaşını yönetmek; saklamak değil, onurlandırmak.Ve bu yolculukta kişisel markanı da yaşınla birlikte büyütmek mümkün.